top of page

Bıçak Sırtı – Michelle Hodkin

  • aynurunkitapligi
  • 11 Şub 2016
  • 3 dakikada okunur

Instagram : aynurunkitapligi

Kitabın Yazarı: Michelle Hodkin

Orijinal Adı: The Evolution Of Mara Dyer

Seri Adı: Mara Dyer#2

Çeviren: Dilan Toplu

Yayınevi: Pegasus

Kitap Türü: Gerilim, Gizem, Paranormal

Yayınlandığı Yıl: 2015

Sayfa Sayısı: 487

Arka Kapak


Mara Dyer bir zamanlar geçmişinden kaçabileceğini sanıyordu.

Ama kaçamayacaktı.

Sorunları kendi kafasında yarattığını düşünüyordu.

Ama yanılıyordu.

Yaşadığı onca şeyden sonra, sevdiği çocuğun artık sır saklamayacağına inanıyordu.

Ama aldanıyordu.

Gerçekler ortaya çıkmaya ve seçimler ölümcül sonuçlar doğurmaya başladığında

Mara bu karmaşadan aklını yitirmeden çıkmayı başarabilecek mi?


Nefes nefese bitirdiğim bir kitap daha. Eksik Parça’yı çok beğendiğimi söylemiştim ya, halt etmişim. Bıçak Sırtı on kat daha güzeldi. Ama bu kadar heyecan kalbe zarar. Bir sonraki sayfada ne olacak acaba diye düşünmekten kafayı yiyecektim. Ama yazar resmen beni tuş etti! Şuan çok öfkeli sinirliyim. Şu kitabın üçüncüsünü çıkarın artık. Yayınevi sanırım ilk ikisini unutturup öyle çıkartacak üçüncü kitabı. İlk kitaptan beri ne tahmin etmiş ne düşünmüşsem bütün her şey yerle bir oldu. Ama eğer kitabın sonunda Noah ile ilgili yazılanlar doğruysa yakarım bu gezegeni bilmiş olun.


Aslında kitap hakkında hiç bir şey söylemeyip sadece lütfen bu seriyi alın okuyun demekten başka bir şey gelmiyor içimden. Kitabı okuyanlar bilirler. İlk kitap için hatırlatma geçmiyorum ama hatırlamak isteyenler lütfen Tık.


Eksik Parça, Mara’nın her şeyi itiraf etmek için Polis Merkezine gidip Jude ile karşılaşmasıyla bitmişti. Jude’nin ortaya çıkışıyla birlikte Mara’nın korkuları da su yüzüne çıkar. Jude’yi gördüğünü, yaşadığını, arkadaşlarının ölümünden kendisinin sorumlu olduğunu söylemesi üzerine deli damgası yemekten kaçamaz. Mara’nın bu hareketleri ailesini endişeye düşürür ve kliniğe yatırma kararı alırlar. Ne dese ne söylese gerçeği inandıramayıp, ispat edemeyen Mara artık onların istedikleri cevapları vermeye başlar. Çünkü Jude dışardayken kendisinin klinikte kapalı kalması ailesinin tehlikede olduğunu gösterir. Doktorların istediği şekilde davranmaya başladıktan sonra ailesi ve doktorları Mara’nın düzelmeye başladığını düşünür ve kliniğe yatırılmaktan vazgeçilir. Ve işte tüm düğüm de buradan sonra çözülmeye başlıyor ve ne örgü kalıyor ne iplik.


Jude, Mara’yla kedinin fareyle oynadığı gibi oynarken hiç şüphesiz Mara’ya tek inanan Noah olur ve Mara’nın incinmemesi için elinden gelen her şeyi yapar. Kliniğe yatırıldığı ilk günden beri yolunda gitmeyen bir şeyler vardır. Ortada garip şeyler dönüyordur. Noah ve Mara neler olduğunu anlamaya başladıklarında, sırlarının birbirlerinde güvende olduğunu düşünseler de aslında baştan beri bundan sadece kendilerinin haberdar olmadıklarını anlarlar. Ve bu devrede aslında baştan beri bir oyun içerisinde olmaları beni şoka sokar ve ben ağzı açık öylece kitaba bakarım.


Kitabı okurken Mara, yaşadıkları karşısında güçlü dururken ondan önce ben delireceğim diye düşünmedim değil. Mara’nın her şeye rağmen güçlü kalması akıl sağlığını korumaya çalışması takdire şayandı doğrusu. Hele o söylemleri çok eğlendirdi beni. Öte yandan ona inanmayan annesi babası kliniğe yatırmanın tek çözüm olduğunu düşünmeleri sinir krizleri geçirmeme neden oldu. İnanmayı bırakın, Mara’yı bir kere bile dinlemediler.


Ama kitap bittikten sonra aklımda soru işaretleri kalmadı değil. Mara’nın büyükannesi ve Noah’ın annesinin birbirleri ile olan bağlantısının ne olduğu, kitabın sonunda Mara ve diğerlerinin bir araya gelmesi bir tesadüf değilse Noah ile Mara’nın da karşılaşması da mı tesadüf değildi. Yani kısacası kafamda deli sorular mevcut. Umarım bu sorularımın cevaplarını üçüncü kitapta alırım. Ama benden kitabı tek kelime ile özetlememi istiyorsanız HARİKAYDI. Noah’ın ilk kitaba göre Mara’ya biraz soğuk davranması beni sinirlendirse de hiç tereddütsüz Mara ve Noah artık birbirlerinden ve aşklarından daha eminlerdi. Ama ya o son! O lanet son! Kitabın kapağını kapattığım andan beri üçüncü kitabın deli gibi hayalini kuruyorum. Umarım bizi çok bekletmezler.


Seriyi okumak için bir kere bile düşünmeyin derim. Mara Dyer serisi kaçırılacak bir seri değil. Sevgiler.


Serinin ilk kitabı Eksik Parça’ya gitmek için TIKLAYIN.


 
 
 

Yorumlar


Arşiv
Yorumlarım
Yorum ve Eleştirileriniz
  • Black Instagram Icon
  • Blogger - Black Circle
  • Black Google+ Icon
  • Twitter - Black Circle
Beni Takip Edin
Lütfen emeğe saygı duyalım...
bottom of page