Kuğu Ve Çakal – J. A. Redmerski
- aynurunkitapligi
- 21 May 2017
- 2 dakikada okunur

Instagram: aynurunkitapligi Kitabın Yazarı: J. A. Redmerski
Orijinal Adı: The Swan and The Jackal
Seri Adı: Katiller Çetesi #3
Çeviren: Murat Karlıdağ
Yayınevi: Ephesus Yayınları
Kitap Türü: Dark Romance
Yayınlandığı Yıl: 2017
Sayfa Sayısı: 400
Arka Kapak
Fredrik Gustavsson hiçbir zaman aşka inanmamış ve kimsenin karanlık hayatını kabul edebileceğini düşünmemiştir. Ta ki en az kendisi kadar tekinsiz Seraphina’yla karşılaşana dek... Fredrik ve Seraphina beraber dopdolu iki sene geçirmiş ve aşkın en karanlık halini tatmıştır. Fakat bir gün Seraphina Fredrik’i geride bırakıp kayıplara karışır.
Gelgelelim Fredrik Seraphina’yı bulmaya kararlıdır. Fredrik’in elindeki tek koz ise Cassia adında, hafıza kaybı yaşayan masum bir kızdan başkası değildir. Fredrik’in Cassia’nın yaşananları hatırlaması için çabalamaktan başka şansı yoktur. Ve bu esnada hiç umulmadık olaylar yaşanır ve Fredrik kendini türlü açmazın içinde bulur.
Katiller Çetesinde bu sefer söz sırası Fredrik'te. Onu bu şekilde acımasız bir katile dönüştüren geçmişinin perdesi artık aralanıyor. Ama onun öncesinde karısı Seraphina ile hesapları henüz kapanmamıştır.
Fredrik, delicesine âşık olduğu Seraphina'nın ihaneti ile sarsılmış ve yaptıklarının bedelini ödetmek için Seraphina'nın peşine düşmüştür. Seraphina ile Fredrik birbirleriyle kedinin fareyle oynadığı gibi oynamaya başlamıştır. Bu oyunda en son Seraphina galip gelmiş ve Fredrik'in canını bağışlamıştır fakat Seraphina'nın kesinlikle unuttuğu tek bir şey vardır, Fredrik hala oyuna dâhildir.
Fredrik, Seraphina'ya ulaşabilmek için Seraphina'nın intikam uğruna peşinde olduğu Cassia'yı kaçırmıştır. Fedrik, Seraphina ve Cassia'nın geçmişini bilmese de Seraphina'ya giden yolun Cassia'dan geçtiğini adı gibi biliyordur ama Cassia geçirdiği yangın kazasında hafızasını kaybetmiş hiçbir şey hatırlamıyordur. Fredrik'in tek çaresi Seraphina'ya ulaşmak için Cassia'nın geçmişi hatırlamasını sağlamaktır.
Kitapta olaylar Cassia ve Fredrik'in ağzından anlatılıyor. Bana göre biraz içe dönük bir kitaptı çünkü özellikle Fredrik'in kendiyle muhakemesi, ne yapacağını bilememesi, çaresizliği, karanlık yanını zapt edebilmesi, aynı zamanda şiddet dürtüleriyle olan mücadelesi dikkate değerdi. "Nasıl yani?" diyeceğiniz birçok şeye hazırlıklı olun çünkü yazar bu kitabında okuru zevkle yerden yere vuruyor.
Bana göre Katiller Çetesi'nin her kitabı bir önceki kitabın yerini alacak güzellikte. Kuğu ve Çakal'ı okuduktan sonra Izabel'i ne kadar çok sevdiğimi bir kez daha gözden geçirmek durumunda kaldım çünkü Kuğu ve Çakal harikaydı. Katiller Çetesi Serisi ile tanışmayan kaldı mı acaba? Bu arada serinin devam kitabı Kötülük Tohumları'nı sabırsızlıkla bekliyor olacağım şayet Katiller Çetesi'nin bize anlatacakları henüz bitmedi. Herkese keyifli okumalar dilerim. Sevgiyle...
Yorumlar