top of page

Yükseklerde – R.K. Lilley

  • aynurunkitapligi
  • 26 Ara 2015
  • 3 dakikada okunur

Instagram : aynurunkitapligi Kitabın Yazarı: R.K. Lilley

Orijinal Adı: Mile High

Seri Adı: Up In The Air Series#2

Çeviren: Melek Elif Eren

Yayınevi: Aspendos

Kitap Türü: Erotic Romance, +18

Yayınlandığı Yıl: 2014

Sayfa Sayısı: 334

Arka Kapak


James ve Bianca’nın çalkantılı hikâyesi, Uçuşta’nın bir sonraki kitabında kaldığı yerden devam ediyor.


James, Bianca’ya tutku ve acının karanlık ve bağımlılık yapan dünyasını göstermişti. Kendi boyun eğici, mazoşist doğasını ona öğretmiş ve Bianca, reddedilemez bir şekilde büyüleyici ve imkânsız derecede güzel Bay Cavendish’e hızla sırılsıklam âşık olmuştu. Ama acı veren bir yanlış anlaşılma ve Bianca’nın geçmişinden korkunç bir kâbusun geri dönüşü, Bianca’yı kahretmekle birlikte, kafasını karıştırıp incittiğinde, Bianca onu kendinden uzaklaştırır.


Onu hastanelik eden şok edici saldırının ve James’e zamana ihtiyacı olduğunu söylemesinin üzerinden bir ay geçmiş olmasına rağmen, Bianca’nın hisleri değişmez. Üstelik James’in onu etkisi altına almasının an meselesi olduğunun da farkındadır...

Başlamadan söyleyeyim eğer serinin başlangıç kitabı Uçuşta’yı okumadıysanız bu yazı spoiller içerir. İlk kitabı okuyanlar bilir, Bianca’nın James’e olan güvensizliği bu ilişkiye uzaklık ve soğukluk getirmişti. Ailesinin karanlık geçmişini ne kadar hatırlamak istemese de o karanlık gelip bulmuştu Bianca’yı. İlk kitapta Bianca’nın babasının annesini öldürdüğünü öğrenmiştik. Bianca babasının kendini de öldürmek ile tehdit ettiği için korkusundan polise hiç bir şey söyleyememiş bu zamana kadar saklamıştı, ta ki ihbar edilme korkusuyla Bianca’yı komaya sokacak şekilde dövene kadar. Bianca, James’in eski sevgilisi ile yaşananların ardından hastanede geçirdiği günler ve sonrasında James ile aralarına mesafe koymuş görüşmüyorlardı.


İkinci kitapta hem geçirdiği dayak olayının ağrı ve sancılarını geçiren hem de James’den her ne kadar bu mesafeyi kendi koymak istese de ayrı geçirdiği tüm günler buhranlı geçer. Ama James onu aramaktan onunla görüşmek istemekten vazgeçmez ve sonunda Bianca’yı ikna eder.


Şimdi anlamadığım bir nokta var. Bianca tam bir dengesiz bana göre. James’siz geçirdiği bir ayda onun ile ilişkisini gözden geçirmiş basında sürekli onunla alakalı çıkan akıl almaz şeyler varken James ile arasına mesafeyi korumaya çalışsa da adamı gördüğü ilk anda kendini adamın kollarına atıyor. Yaa madem bu işin sonu böyle olacak niye gereksiz muhabbetler yapıyorsun kardeşim ya. James, başta bu ilişkiyi herkesten saklasa da artık Bianca’yı kimseden gizlemiyor tam tersi gözler önüne seriyor. James tüm ciddiyetiyle ilişkisinin ilk adımını Bianca ile aynı evde yaşamak isteyerek atar. Gelecekten, çocuklardan bahsederken aslında James’in amacı Bianca’yı evliliğe hazırlamak.


Ha işte burada devreye ben girmek istiyorum çünkü bazen sinir krizinin eşiğine gelmek üzereydim. Ya salak mı diyeyim yoksa salağa yatan mı diyeyim bilmiyorum. Bianca hala daha emin değilim diye ilişkilerini sürekli sorgulayıp duruyor. Neymiş sevdiğinden eminmiş ama bir kere bile Seni Seviyorum dememişmiş. Ya adam daha ne yapsın dümbük. Aynı evde yaşamak istiyor, açık açık çocuklarım olsun istiyorum diyor yetmiyor birde kalbinin üzerine koskocaman bir BİANCA yazdırıyor ama bu dümbük hala emin değilim korkuyorum diye saçmalıyor.


Uçuşta da söylemiştim kıyaslamasını yaptığım kitapların karakterleri ve konusu kadar heyecanlandırmadı beni James-Bianca çifti ama ilk kitap olduğu için bekledim ikinci kitapta az da olsa içine çekeceğini düşünüyordum ama hayal kırıklığı. Son derece heyecansız atraksiyonsuz bir seri devam kitabıydı. Hee heyecandan kastınız erotik romans olduğu için erotik bölümlerse o kadar çok ki onunda bir heyecanı esprisi kalmıyor. Ne bu ya her dakika tavşan gibi sevişilir mi? Bu adam makinamı anlamadım ki. Zaten Bianca’ya şaşarsınız o erkeklerden ilişkilerden korkan çekingen bakire Bianca gitti. Arzular şelale Bianca geldi. Elli Ton da ki Ana için neydi ne oldu diyorduk, Bianca onun 5 model üstü çıktı, doyumsuz doymak nedir bilmiyor. Her neyse. İkinci kitap ilişkilerini tam anlamı ile benimsemeyle hissettiklerinin farkına varmayla ve ilişkileri üzerine yeni kararlar almalarını anlatan bir kitap olmuş bence. Bir de Bianca’nın yürek yediği bir devam kitabıydı. James ile beraberken karşılaştıkları her kadın için James’e “bununla yattın mı” , “Bununla da mı yattın” gibi sorular sorması ile geçti gitti.


Hee tabi ilk kitapta sürekli bronz tenden bahsediyor yeter artık öğk geldi diye isyan ediyordum ya bu kitapta da sürekli James’in kusursuz fiziği, kasları ve altuni rengi teni diye bahsetti durdu, he saçları da unutmayalım. Bu kitaplarda bahsedilen kusursuz erkekler nerede bulunur bileniniz var mı? İnsan azıcık takacak olsa bunalıma girer biz niye bulamıyoruz böylelerini diye. Azcık kusur bırakın şu karakterlere de, “aha bu da bizim Ahmet - Mehmet gibi normal bir adam işte” diyelim. Neyse serinin devamını merak etmiyor muyum? Ediyorum. Erotik Romans seviyorsunuz seri sizi tatmin edebilir. Serinin 3. Kitabında görüşmek üzere. Sevgiler.

Havada Serisinin ilk kitabı olan Uçuşta için TIKLA!

 
 
 

Yorumlar


Arşiv
Yorumlarım
Yorum ve Eleştirileriniz
  • Black Instagram Icon
  • Blogger - Black Circle
  • Black Google+ Icon
  • Twitter - Black Circle
Beni Takip Edin
Lütfen emeğe saygı duyalım...
bottom of page