Duygu – Işıl’ca
- aynurunkitapligi
- 13 Oca 2017
- 2 dakikada okunur
Instagram: aynurunkitapligi
Kitabın Yazarı: Işıl Parlakyıldız
Yayınevi: İndigo Yayınları
Kitap Türü: Aşk, Aksiyon, Komedi
Yayınlandığı Yıl: 2015
Sayfa Sayısı: 664
Arka Kapak
Anne sıcaklığı, baba emniyeti olmayan bur dünyada ayakta kalmaya çalışan kırılganlık abidesi Duygu… Üç yoldaşı vardı onu taşıyan. “Develerim” diyordu onlara. O develer ki İstanbul’un en arızalı tipleriydi. Her ne kadar bela makinesi olsalar da Duygu için tek gerçek vardı :“Bekir candı, Ali kandı, Sedat aşkı” Ve hayat onlar için bir duadan ibaretti. İyiyim… iyiyiz… biz hep iyi oluruz. Güçlü olmayı en zorlu yollarda öğrenmiş dev bir çınardı Sedat. Hayatta yorulmuş, aşktan çoktan vazgeçmişti. Yüreğini ördüğü çelik duvarlar arasına saklamış acımasız bir adamdı o. Acılarla atılmış düğümlerin arasında filiz verebilir miydi aşk? Meleği şeytana döndürüp, şeytanın ruhunu ele geçirebilir miydi aşk?
Son kitap Sedat da çıktığına göre artık seriye başlamanın tam zamanıydı. Kitap hakkında birçok övgü dolu yorum okudum ve beklentim bayağı bir yüksekti. Kitabı sevdim mi sevdim ve okurken çok eğlendim. Yazarın farklı bir tarzı vardı bana göre. Ama kitap boyunca beni çok rahatsız eden bir konu vardı ve o da sürekli 'ya' nidasının kullanılmasıydı. Sürekli 'ya' ile başlayan veya biten cümleler beni çok rahatsız etti. Bu arada söylemeden geçemeyeceğim bir konu daha var yazar kitapta ürün yerleştirmesi yapmıştı o da ne ola ki diye soracak olursanız okuyanlar bilirler. Yazar ilk kitabı Köle'nin reklamını bu kitapta bayağı bir yaptı. Bunların haricinde kitaba söyleyecek tek bir lafım yok. He bir de Duygu'ya olan serzenişlerimi saymazsak. Sedat'ın ona davranışları kesinlikle normal değilken ve her hareketi 'Duygu sana aşığım' diye bağırıyorken Duygu'nun bunu göremeyecek kadar sersem oluşu birçok yere de gözlerimi devirmeme sebep oldu. Hani saf olunur da bu kadar da olunmazdı yani!
Bunun haricinde kitabı büyük beğeniyle okudum. Koskoca Sado'nun Duygu'nun aşkıyla kedi gibi olması beni çok eğlendirdi. Ali'yi ayrı sevdim, Bekir'i ayrı. Ama en çok da Sedat'ı sevdim.
Duygu, yıllar önce esir tutulmuş ve görmediği işkence kalmamıştır. Onu bu karanlık günlerden çekip çıkaran hiç şüphesiz Sedat olmuştur. Yaralarını iyileştirmiş hayata tekrar tutunmasını sağlamıştır. Duygu, Ali, Bekir ve Sedat birbirlerine kuvvetli bir bağla bağlanmış ve o günden sonra bir an ayrılmayıp ne olursa olsun her konuda birbirlerine desteklerini esirgememişlerdir. Söylediğim gibi Sedat Duygu'ya yıllardır deli gibi âşıktır ama Duygu bunun bir türlü farkına varamaz ve başka biriyle evlenme kararı alır. E tabi Sedat ne olursa olsun Duygu'nun mutluluğu için her şeyi yapmaya hazırdır. Ama bir yandan da aşktan kavrulan kalbi ve bedeni güçlü durmasını zorlaştırır.
Ali'nin hırçınlığı Bekir'in yangın Selma'ya olan aşkı bir dolu karanlık geçmiş ve sırlar ortaya dökülürken okuyanı daha da çok kendine çekiyordu kitap. Sıra Ali'm de Aslı ile aralarında neler dönüyor çok merak ediyorum. En çokta Sedat ile yakından tanışmayı iple çekiyor duygularını çok merak ediyorum. Herkese keyifli okumalar dilerim. Sevgilerle…
Yorumlar