top of page

Seni Severken – Güneş Demirel

  • aynurunkitapligi
  • 22 Eki 2016
  • 2 dakikada okunur

Instagram: aynurunkitapligi

Kitabın Yazarı: Güneş Demirel

Yayınevi: Ephesus Yayınları

Kitap Türü: Günümüz Aşk

Yayınlandığı Yıl: 2016

Sayfa Sayısı: 478

Arka Kapak

Karşılıksız Bir Aşka Ömrünüzü Adayabilir Misiniz?

Deniz, kendini bildiğinden beri âşıktı Ateş’e. Tüm geçmişini dolduran ve geleceğin bile silemeyeceği bir aşka emanet etmişti kalbini. Onun için nefes almak demek, Ateş demekti. Ne yıllar vazgeçirebilmişti onu sevdasından, ne de sevdiği adamın başkasına ait olduğunu bilmek… Her geçen gün umudunu yitirse de, kalbinin pusulası hep Ateş’i gösteriyordu. Peki, vazgeçmemek, çok istemek yeter miydi hayallerin gerçek olmasına?

Ateş, mükemmel bir yaşama sahip olduğunu düşünürken yanılmıştı. Hiç beklemediği bir anda hayatının yönü değişmiş, bir yaprak gibi savrulmuştu. Kendine yeni bir düzen kurmaya çalışırken, içinde yanan ve yandıkça daha da büyüyen nefret duygusuyla baş edebilecek miydi?

Kalbinize dokunacak bir aşk hikâyesi okumaya hazır mısınız?

Güneş Demirel hiç şüphesiz kalemini en çok sevdiğim yazarlardan biri ve ilk Şimdi Benimsin ile gönlüme taht kurmuştu. Bu yüzden Seni Severken’i okumakta hiç tereddüt etmedim ve beklentim kesinlikle büyüktü ve yanılmadığımı görmek beni mutlu etti.


Aşk acısıyla işlenmiş kitaplar kesinlikle benim favorilerim. Aşk acısı çekerken barındırılan duyguları, hasreti, özlemi okumayı çok seviyorum. Seni Severken’de içinde yoğun hasret ve aşk acısını çeken birçok duyguyu barındırıyordu.


Deniz daha küçücük bir kızken hem aile dostlarının oğlu hem de abisinin en yakın arkadaşı Ateş’e âşık olmuştur. Gün geçtikçe içinde büyüyen aşkı sadece kendine saklamış ve Ateş başka bir kadına âşık olurken hatta evlenirken bile kalbi en büyük sancıları yaşamış ama içindeki bu sevdayı kimseye açamamıştır ve Ateş başka birine ait olup aralarında mesafeler olsa da onu bir gün bile unutamamıştır.


Ateş mükemmel bir hayata, işe ve eşe sahip olduğunu düşünürken zaman hiçte öyle olmadığını ona er ya da geç göstermiş ve hayat onu nefret, güvensizlik duygularıyla tanışmıştır. Hayatın ona sunduğu yeni bir yolla yaşamına devam etmeye çalışacaktır ama bu öyle sandığı kadar kolay olmayacaktır. Küçüklüğünden beri tanıdığı Deniz’in ona olan yardımları iyi niyetine minnet duysa da zamanla karşılaşacağı gerçekler Ateş’in baş edebileceğinden fazla gelecektir.


Deniz’in duyguları o kadar saf, temiz ve çıkarsızdı ki insanın en derinlerine kadar işliyordu. Ben Deniz’i çok sevdim ve bir insanın bu kadar acı çekerken çıkarsız oluşu duygularının ne kadar da saf olduğunun göstergesiydi.


Kitapta Deniz ve Ateş haricinde Erkan ve Gülsu’nun da hikâyesine ortak oluyoruz. Geçmişin rüzgârı Gülsu ve Erkan’ın aralarına yıllar sokacak kadar savursa da bir gün bile aşklarından hiç bir şey eksilmemiştir.


Öncelikle şunu söylemek isterim, kitap birkaç Türk filmi klişesi barındırsa da kitabı sevmemi bir gram bile etkilemedi ama keşke yazar Gülsu ve Erkan’a başka bir kitapta hayat verseydi çünkü kitapta ben en çok Ateş ve Deniz’i okumak istedim. Kitap o kadar akıcı ve sürükleyiciydi inanın bir dakika bile elimden bırakmak istemedim ve gözümü bir an bile kırpmadan okuyup bitirdim kitabı. Sonu çokta beklediğim gibi çıkmasa da kitabı çok ama çok sevdim. İmkânsız aşk diye bir şey kesinlikle yoktur insanın içindeki umut bir an bile sönmedikten sonra. Kitabı kesinlikle öneriyorum. Zaten Güneş Demirel’in kalemi ile tanıştıysanız muhakkak bu kitabını da okuyacağınıza eminim. Herkese keyifli okumalar dilerim. Sevgilerle…


 
 
 

Yorumlar


Arşiv
Yorumlarım
Yorum ve Eleştirileriniz
  • Black Instagram Icon
  • Blogger - Black Circle
  • Black Google+ Icon
  • Twitter - Black Circle
Beni Takip Edin
Lütfen emeğe saygı duyalım...
bottom of page