Deli Divane - Nehir Erdem
- aynurunkitapligi
- 13 Ağu 2016
- 2 dakikada okunur

Instagram: aynurunkitapligi Kitabın Yazarı: Nehir Erdem
Yayınevi: Müptela Yayınları
Kitap Türü: Günümüz Aşk
Yayınlandığı Yıl: 2015
Sayfa Sayısı: 416
Arka Kapak
"Susmadığın her an, seni öperek susturacağımı söylemiştim Yeliz! Ve bunu yapmaktan asla çekinmeyeceğimi biliyorsun, aksine bu bir zevk olacak..."
Bir yanda Karadeniz gibi bir adam: Hırçın, öfkeli, mert...
Diğer tarafta başına buyruk bir deli kız: İnatçı, sevimli, çenebaz...
"Benim ilk aşkım sensin Memet... Kalbim ilk defa sana attı ve Allah şahidimdir, en son yine sana atacak..."
Ve doludizgin giden bir aşk: Karadeniz kadar hırçın, yaylalar kadar özgür, İstanbul kadar tutkulu...
Herkese merhaba. Yine en sevdiğim yazarlardan Nehir Erdem'in Deli Divane kitabı ile buradayım. Yazarın eğlenceli kalemini çok seviyorum ve okumaktan büyük zevk alıyorum.
Nehir Erdem'i tanımayanınız kalmamıştır herhâlde. Bu kadının kalemine tek kelimeyle bayılıyorum. Deli Divane beni çok eğlendiren kitaplardan bir tanesiydi. Her ne kadar senaristliğini yaptığı dizileri kitapları kadar samimi bulmasam da kitapları şahane ve böyle eğlenceli kaleme sahip bir kadın ne kadar hayat dolu ve muzurdur kim bilir.
Huysuz ve Ruhsuz'u okuyanlar Yağız'ın geveze kız kardeşi Yeliz'i hatırlarlar. Heh işte Deli Divane de Yeliz ve Karadeniz’in hırçın çocuğu Mehmet'in aşkı konu alınıyor. Önce bir Karadenizli olarak Karadeniz unsuru barındıran hiç bir kitabı diziyi filmi izlemem çünkü bana çok samimiyetsiz geliyor. Şive yapma çabaları davranışları vs. Ama bu kitabı o kadar eğlenerek okudum ki şiveyle yazılmış bölümler, Karadeniz insanının her şeyiyle doğru anlatımı ve hatta baklava ile ayranın içimine kadar her şeye tek kelime ile bayıldım. (Karadenizli olmayan bilmez hatta tatlı ile ayran mı içilirmiş bu nasıl damak kültürü diye çemkiren Yörük bir kocaya da sahibim, kendisi Ege kültürünün otlarına alıştığı için ne bilir Karadeniz damak tadını. Oh buradan sevgili Aytunç'a giydirme de yaptım ya ölsem de gam yemem) Tabi olumsuzluklar da vardı. Yeliz'in sürekli öküz, hayvan, ayı gibi argoları baymadı değil. Hele ki Yeliz'in Türkçeyi kullanışı sinir krizleri geçirmeme sebep oldu ama tüm bunları Yeliz karakteriyle özdeşleştirince daha az rahatsız ediyor okuyanı. Mehmet karakterine bayıldım. Karadeniz erkeği bu kadar mı güzel anlatılır.
Yağız ve Yiğit, Yeliz'in uçarı tavırlarından yorulur ve burnunun biraz sürtmesi için Trabzon da etnik otel sahibi Mehmet bey ile anlaşma yapabilmesi için Trabzon'a gönderirler. Yağız ve Yiğit'in bu haylaz planı Mehmet'in Yeliz'i yola getireceği üzerinedir. Ama bu hain plandan ne Mehmet'in ne Yeliz'in haberi vardır. İlk karşılaşmaları pek de kesinlikle normal bir karşılaşma değildir. Yeliz karşısında gördüğü öküz diye adlandırdığı bu adamın aradığı adam olduğunu çok sonradan anlayacaktır. Sürekli sürtüşmeleri, birbirlerine sinir krizi geçirtmeleri, didişmeleri ile kitap devam etti. Birbirlerine ders verme çabalarından aşka tutulduklarını çok sonra fark edecektir ikili.
Mehmet'in babaannesine tek kelime ile bayıldım. Kadın beni o kadar eğlendirdi ki sürekli gözümde kendi büyüklerim canlandı. Karadeniz insanını ne kadar çok sevdiğimi buradan bir kez daha söylüyorum. Nehir Erdem hikâyeleri diye bir gerçek var arkadaşlar ve kesinlikle kalemini çok beğeneceğinize eminim sonra bağımlısı olursunuz. Herkese keyifli okumalar. Sevgiler.
Yorumlar