Pi– Akilah Azra Kohen
- aynurunkitapligi
- 12 Haz 2016
- 2 dakikada okunur

Instagram : aynurunkitapligi
Kitabın Yazarı: Akilah Azra Kohen
Yayınevi: Destek Yayınları
Kitap Türü: Kişisel Gelişim, Psikoloji
Yayınlandığı Yıl: 2015
Sayfa Sayısı: 701
Arka Kapak
Şimdi itiraf zamanı!
İtiraf ediyorum: Sana tuzaklar kurdum.
Adlarını Fİ ve Çİ koydum.
Can Manay’ın Duru’ya duyduğu açlıkla çıkardım seni yola,
Hiç bir şeyin göründüğü gibi olmadığını
Deniz’le anlatmaya çalıştım sana…
Beni takip etmen için yolumuzu
onların hikayeleri ile süsledim.
Anlamları da hemen hemen her satıra gizledim.
Çünkü Pi’deydi asıl anlatmak istediklerim.
Çaresizdim. Vazgeçemezdim.
Sana bu manzarayı mutlaka göstermeliydim.
Seninle nihayet burada buluşmak için çok emek verdim.
Şimdi yine gel benimle, birlikte yürümeye devam edelim.
Savaşların savaşılarak kazanılmayacağını,
asıl zaferin ancak doğrudan ayrılmayınca kazanıldığını
Özge anlatsın sana,
Yaptığımız her şeyin evrende dönüp dolaşıp
bize nasıl geri geldiğini
Can’dan dinle,
Analiz edebileceğimiz kadar güçlü, sadeliğimiz kadar güzel,
Gerçekliğimizdeki samimiyet kadar essiz olduğumuzu
Bilge’de gör,
Kendi değerini başkalarının gözünden biçenlerin acısını
Duru'yla anla,
Ve Deniz’in düşüncelerinde tanış geleceğin insanıyla…
Gel benimle. Yolumuz uzun değil,
Nihayet sana gidiyoruz, bana… BİZ’e
Fi, Çi, Pi serisini bitirmiş bulunmaktayım. Kitabı neresinden tutayım anlatayım bilemedim. Akilah sisteme savaşını anlatmış ve bizde farkındalık yaratmaya çalışmış. Önce şunu söylemek isterim sevgili Akilah, ben çatlama cesaretini gösteren bir tohum olduğumu zaten düşünüyorum. İçinde bulunduğumuz sistemin ne derece içler acısı olduğunu, sadece güçlünün kazandığını, adaletin olmadığını, güçsüz olanın ezileceğini ve bunun gibi bir sürü şeyin zaten farkındayım. Ve bu yüzden çatlama cesaretini göstermiş bir tohum olduğum için okuduğuma pişmanım.
Çoktan farkındalığımı kazanmışım. Bildiğim şeyleri okumak gibiydi. “BİZ” demişsin biz olursak kazanırız. Ahh be Akilah kaç kişi “BİZ” olmaya cesaret eder. Neyse kitaba gelmek istiyorum. Zaten sistemin bokuna battığım ve bunun farkında olduğum için bildiğim şeyleri tekrar okumanın merakında değildim, yazarın canlandırdığı hayatlaraydı merakım. Kahramanları neler bekliyordu. Konu neydi ne oldu nereye gitti inanın bilmiyorum ama yazara sinirliyim.
Önce şunu söyleyeyim sayfa sayfa atlayarak bitirdim kitabı çünkü artık tahammül sınırlarımı aşmak üzereydim. Kahramanları kullanarak isyanını güzelce dile getirdin tamam da keşke okuduğumuz onca şeye rağmen kime ne oldu iyice anlayabilseydik. Sadık Murat Kolhan nereye gitti? Ne oldu ona. Duru’ya ne oldu? Bilgi ve Ali’den haber yok! Özge nasıl tek başına sisteme ayak gerdi de en başa geçti. Deniz sofu oldu onu anladık da, ya Can Manay? Ona ne oldu, neden katil ilan edildi. Çiçek kimdi? Eti’yle ilişkisini yarım yamalak öğrendik neler yaşamışlardı? Umut kim? Ada öldü. Tamam, o zaten bunu hak ediyordu. Kendini o bataklığa sürükleyen yine kendiydi. Yani kime ne oldu, nereye gittiler, kim kimdi, hepten karıştı her şey, kitabı nereden tutarsam elimde kaldı anlayacağınız.
Seri bitti ama ne oldu anlamış değilim. Kafamda deli sorular. Aradığım yanıtları bilenler lütfen cevaplamamda yardımcı olsunlar. Sevgiler.
Yorumlar