Ruhumdaki Canavar - J. M. Darhower
- aynurunkitapligi
- 17 Ara 2015
- 3 dakikada okunur

Instagram : aynurunkitapligi
Kitabın Yazarı: J. M. Darhower
Orijinal Adı: Torture To Her Soul
Seri Adı: Monster İn His Eyes #2
Çeviren: Arzu Altınanıt
Yayınevi: Yabancı Yayınevi
Kitap Türü: Aşk, Yetişkin
Yayınlandığı Yıl: 2015
Sayfa Sayısı: 478
Arka Kapak
Ben iyi bir adam değilim. Değilim işte. Biliyorum.
İçimde, dünyada en ufak ışık zerresi bile bırakmayacak kadar karanlık var.
Ama zarar veremeyeceğim biri var, söndürmeye cesaret edemediğim tek bir ışık…
Karissa.
Benim bir canavar olduğumu düşünüyor ve belki de öyleyim.
Onu her dokunuşumla ürkütüyor, ruhuna işkence ediyorum.
Ama ben tek değilim.
Dünya canavarlarla dolu ve en tehlikelileri ben değilim.
Onların yanına bile yaklaşamıyorum.
Tanrı bana yardım etsin ki onu seviyorum.
Seviyorum işte.
Ve Tanrı onu benden almaya çalışan herkese de yardım etsin.
Dört gözle Türkçeye çevrilsin diye bekliyordum ve sonunda çevirisi yapıldı. Beklediğime değdi mi? Kesinlikle değdi, hem de sonuna kadar değdi. Serinin ilk kitabı Gözlerindeki Canavar’ı ne kadar çok beğendiğimi hatta bayıldığımı söylemiştim ve serinin son kitabı Ruhumdaki Canavar’ı okurken on kat daha fazla keyif aldım. İlk kitabı Karissa’nın ağzından okuyorduk bu sefer Karissa’nın bıraktığı yerden Naz’ın anlatımı ile heyecan devam ediyor.
İlk kitapta Naz’a bir türlü anlam veremiyordum çünkü çok gizemliydi. Bu kitapta, tanıdığım Naz’dan çok farklı bir Naz ile tanıştım. Naz’dan bu kadar ürküp, korkup ikinci kitapta yakından tanırken bu kadar keyif alacağımı, beni bu kadar güldüreceğini ve eğlendireceğini hiç düşünmemiştim.
İlk kitabı okumayanlar dikkat ağır spoil içerir!
Şöyle bir hatırlatma geçeyim. 20 yıldır intikam ateşi ile yanan Naz, avının peşine düşer, ama avına âşık olacak bir avcı olacağı hiç aklına gelmez. Ailesini kaybettikten sonra aynı acıyı yaşatıp intikam almak için Karissa’yı kullanır. Hiçbir şeyden haberi olmayan Karissa tüm gerçekleri öğrendikten sonra bir seçim yapması gerekir. Naz’a oyun oynayıp ailesini seçen Karissa’nın peşinden gider ve onu orada bırakmaz. Tabi bunun karşılığı Karissa’nın hiç tanımadığı babasının ölümü ile sonuçlanır. Buraya kadar Karissa’nın ağzından dinlemiştik, işte geri kalan kısımda Naz, Karissa’nın bıraktığı yerden devam ediyor.
“…Geri döndüğümde burada olacağını biliyordum. Burada olacaktı, çünkü eğer olmazsa izini bulup sürükleye sürükleye onu geri getireceğimi biliyordu.”
Naz’ın her seferinde “Ben iyi bir adam değilim” demesine inanmayan Karissa öğrendiği tüm gerçeklerden sonra onun tam anlamı ile bir canavar olduğunu düşünür. Artık ruh gibi bir Karissa vardır. Naz ne yaparsa yapsın ona bakan nefret dolu gözleri eski haline döndüremez ve onu kaybetmekten deli gibi korkar. Her ne kadar onun kendinden korkmaması ve ona zarar vermeyeceği yönünde sözler verse de Karissa bu canavara kesinlikle güvenemez.
“…Ne dersin ?”
‘Hayır’
Sorunun tam ortasında kalakaldım ve kucağında defteriyle kanepede oturmuş bir yemek programı daha seyretmekte olan Karissa’ya baktım. Aynı boktan durum, farklı bir gün. O an onunla konuşmamı imkânsız kılan boynuna dolanmış kulaklıklarından sızan müzik sesini duyabiliyordum.
‘Cevap vermeden önce en azından sorumu bekleyemez misin?’
Bir şey söylemedi. Yine ben yokmuşum gibi davranarak defterine ekranda gördüğü bir şeyi yazıyordu.
Derin bir nefes alıp, ‘Benimle…?’ diye sordum.
‘Hayır.’
Bu kadın, insanı inanılmaz derecede çileden çıkarıyordu.”
İlk kitapta okuyanı ürkütüp kişiliği tam bir muamma ve gizem olan Naz’ı o kadar iyi tanıyoruz ki tüm karanlık yönlerini, onu bir canavara dönüştüren geçmişini, kâbuslarını ve intikam ateşini birinci ağızdan öğreniyoruz. Naz’ın iki kişiliğini de çok iyi tanıyoruz. Karissa’ya karşı iyi yürekli delice âşık Naz ve onun tam aksine acımasız tehlikeli ve gizemli Ignazio. Karissa’nın üzülmemesi için annesi ile olan meselesini kapatsa da, annesinin Naz’ı vurması ve baskılar yüzünden Naz artık harekete geçmek zorunda kalır. Karissa ne kadar nefret etmeye çalışsa da bir türlü başaramaz ve Naz’a olan aşkı ağır basar ve her şeye rağmen Naz ile beraber olur. Ama Naz’ın son yaptığı Karissa için bardağı taşıran son damla olur. Karissa’yı kaybetme eşiğine gelen Naz artık tüm gerçeklerin farkına varır. Bu zamana kadar dönüştüğü adamın ne derece kötü olduğunun farkına varması biraz zaman alsa da, 20 yıldır dönüştüğü insanın ona ve çevresindeki her şeye herkese zarar vermesine artık dayanamaz. Ve onu bu karanlığa sürükleyen her şeyden bir bir kurtulmaya çalışır ama yine de bir canavara dönüşmesinde en büyük payı olan karanlık geçmişi peşini bırakmaz.
Aslına bakarsanız Naz’ı tanımak Karissa’yı tanımaktan daha büyük bir keyif verdi bana. İlk kitapta Naz’a hayran olmamam mümkün değilken, Ruhumdaki Canavar ile Naz’ı daha da benimseyip daha fazla hayran oldum. Bir insan bu kadar soğuk bu kadar mesafeli ve nötrken aynı zamanda bu kadar âşık bu kadar sıcak ve içten nasıl olur hayret ettim.
Naz’ı ilk başta ne kadar canavar olarak tanısak da kitabın sonuna doğru öyle bir değişim kat ediyor ki şaşmamak elde değil. Okurken büyük zevk aldığım ve önüme gelen herkese kesinlikle tavsiye ettiğim bir seri. Serinin üçüncü kitabi çıktı, umarım yakin zamanda çevirisi yapılır. Sevgiler.
Yorumlar