Görücü Usulü Aşk - Nejla Arslan Kurt
- aynurunkitapligi
- 22 Eyl 2015
- 2 dakikada okunur

Instagram : aynurunkitapligi
Kitabın Yazarı: Nejla Arslan Kurt
Seri Adı: Görücü Usulü Aşk #1
Yayınevi: Hayat Yayınları
Kitap Türü: Aşk
Yayınlandığı Yıl: 2013
Sayfa Sayısı: 283
Arka Kapak
Ezelden yazılmış bir hayat bu. Her hayat gibi evveli. Oysa ahiri bana özgü. Her satırı bana vakfedilmiş. Al, bu hayat senin denilmiş, yaşa yaşayabilirsen; ben yürümüşüm bana sunulan hayatın satırlarına... Çocukluğumda takılmış gözlerim siyah beyaz filmlerdeki aşklara... Aşk rüyaları kurmuşum da bahtıma görücü usulü bir tanışıklık düşmüş. Nasibim demişim, akmış içime ve karışmış nehirlerime sevda...
Kalbime satırlar yağıyor... Satırlar kalbimi yıkamaya başlayınca, hayatımı taşıyan varlığım ne yapar? Sormuştum da bilememiştim. Ta ki içimi yıkayan satırlar kalbimdeki hayata dokunana kadar? Ezelden yazılmış bir hayat bu. Herkese aşikâr oysa yaşayanı ben. Bir sevda bir hayata nasıl bir bedel yazar? Aşkın kabahati yok. Aşk dokunur kalbe nedensiz değildir; sevgili bilmese de! Bir fincan kahvede hatır izin kaldı sevgili...
Öncelikli kitabı ne kadar çok beğendiğime değinmek istiyorum. Yazar çok yalın ve sade bir dille anlatmış hikâyeyi. Kitap anında içine alıyor okuyanı. Her çevirdiğim sayfada da ayrı bir duygu yüklüydü. Elime aldığımda nasıl çabucak bitti de kapağı kapattım anlamadım. Ağlamadım dersem yalan olur ağladım, çok ağladım. Nazlı’nın kaderine ağladığı gibi ağladım. Kitaba gelirsek;
Çok küçük yaşlarda annesini kaybeden Nazlı, üvey annesi ve babası ile 4 göz bir evde, kendi odasının penceresinin manzarası kadar hayal dünyası olan genç bir kızdır. Yaşıtlarının çoktan evlendiği, sırf çeyizi olmadığı için tercih edilmeyen ve üvey annesinin başına kaldığına yönelik çemkirmeleri ile günlerini geçirmektedir. Ta ki bir gün eve görücüler gelinceye kadar. Mehmet öğretmen olmuş ayakları yere basan, yeşil gözleri ve yakışıklılığı ile genç bir delikanlıdır. Nazlı geçmiş yaşı dolayısı ile artık evde kalmış gözü ile bakılan, çeyizi olmayan ve ilkokul mezunu olduğu halde kendini istemeye gelen genç öğretmenin kendisini istemesinin nedenini bir türlü anlayamayıp, elbette bir kusuru olduğunu düşünmüştür. Ama Mehmet’in hiç bir kusuru yoktur.
Ailelerinin onayı ile evliliğe karar verilmiştir. Nazlı her ne kadar çok heyecanlansa da Mehmet’in kendine karşı soğuk olmasının nedenini bir türlü anlayamamıştır. Mehmet’in ertesi gün göreve başlaması yüzünden düğün gecesi yola çıkmışlar yaşayacakları şehre doğru yol almışlardır. Nazlı bu yola artık kendine ait bir hayatının olacağı ümidi ile adım atsa da, aslında öyle olmayacağını zamanla anlayacaktır.
Mehmet’in onu yok sayması, soğuk davranması ve tam anlamı ile karı koca olmamaları, Mehmet’in ona neden bu şekilde davranmasına bir türlü anlam verememiş ama sonrasında kocasının aslında başka bir kadına âşık olduğunu öğrenmesi Nazlı’nın hayallerinin yıkılmasına neden olmuştur. Mehmet’in Nazlı ile beraber olması mecburiyetinin nedenleri bir bir ortadan kalkınca, onları birbirine bağlayan hiçbir şeyin kalmaması, Nazlı’nın kendisini sevmeyen bir adama âşık olup onun yok saymasını gururuna yediremediği için kocasını azat etmiştir.
Aşk’ın ıstırabı ile geçen günlerde yollarının Burak ile kesişmesi, Nazlı’nın hayatını tamamı ile değiştirmiş, aşkını kalbinin en güzel yerine gömmüştür. Ta ki uzun yıllar sonra Mehmet tüm gerçeklerle karşısına çıkana kadar.
Aslında Nazlı ile Mehmet’in yollarının tamamen ayrıldığını düşünsek de onlar için son aslında bir başlangıçtır. Ne yalan söyleyeyim bu yorumu yaparken bile ağlıyorum. Beni o derece etkiledi kitap. Hele ki Burak’ın Nazlı’ya olan aşkı anlatılmaz ancak hissedilebilirdi. Kesinlikle ve kesinlikle okumanızı tavsiye ediyorum, hatta okumayanı dövüyorlarmış diye duydum. Yazar elbette sonu bu kitapta vermiyor, Görücü Usulü Aşk-Vuslat Vakti ile devam ediyor. Tekrar söylüyorum okurken hiç bir şey kaybetmeyeceğiniz duygu yüklü bir hikâye. 3 kişilik muhteşem bir aşka şahit olmak istiyorsanız, şiddetle tavsiye ediyorum. Mutlaka okuyun…
Yorumlar