Tersyüz – Amy Harmon
- aynurunkitapligi
- 7 Şub 2016
- 3 dakikada okunur
Instagram : aynurunkitapligi
Kitabın Yazarı: Amy Harmon
Orijinal Adı: Making Faces
Çeviren: Arzu Altınanıt
Yayınevi: Yabancı Yayınları
Kitap Türü: Yeni Yetişkin, Günümüz Aşk
Yayınlandığı Yıl: 2014
Sayfa Sayısı: 334 Arka Kapak
Modern Çağın Güzel ve Çirkin’i
Ambrose Young okulun en çekici çocuğu ve kasabanın yıldız güreşçisiydi. Uzun boylu yapılı bir vücudu, omuzlarına değen saçları ve yakıcı gözleriyle aşk romanlarının kapaklarını süsleyebilecek kadar yakışıklıydı. Fern Taylor bunun farkındaydı ve Ambrose Young’a âşıktı. Belki de bu kadar yakışıklı olduğu için Fern asla onunla birlikte olabileceğini düşünmemişti. Ta ki her şey tersyüz olana ve Ambrose’un eski yakışıklılığından eser kalmayana dek…
Tersyüz, beş genç adamın küçük bir kasabadan kalkıp savaşa gidişinin ve içlerinden sadece birinin geri dönüşünün hikâyesi… Hayatı, benliği, güzelliği kaybetmenin hikâyesi… Bir kızın, yıkılmış bir çocuğa; yaralı bir savaşçının sıradan bir kıza olan aşkının hikâyesi… Kalp kırıklığının üstesinden gelen bir arkadaşlığın ve bilinen kalıpların dışına çıkan bir kahramanın hikâyesi… Tersyüz, hepimizin içinde biraz iyiliğin biraz da kötülüğün olduğunu keşfettiğimiz modern çağın Güzel ve Çirkin’i.
Kitabı birçok bloggerın sayfasında görüp pek de okumaya niyetlenmediğim bir kitaptı. Çok büyük beklenti içerisinde değildim açıkçası okurken. Çok ön yargılı davranmışım biraz pişman oldu. Çok beğendiğim ve eğlenerek okuduğum bir kitap oldu. Dış görünüşün sevgi ve aşkın önüne geçemeyeceğini ve arkadaşlığı anlatan yazarın da dediği gibi modern çağın Güzel ve Çirkin’iydi kesinlikle. Kitap’ın dili çok yalın, akıcı ve anlaşılırdı. Kitabı günümüz ve geçmişten kesitler şeklinde okuyoruz. Bu arada söylemeden edemeyeceğim kitabın ikinci baskısı yeni kapak ile basılmış ve bence kitabın en iyi karakteri Fern olduğu için kapakla Fern’in özdeşleşmesi çok iyi olmuş.
Fern, kimsenin dikkatini çekmeyen aynı zamanda kimse tarafından umursanmayan genç bir kızdır. Güzelliği ile dikkat çeken arzulanan kızlara hep imrenir ama onlardan biri olamaması kendi fiziksel özellikleriyle barışık olmamasına neden olur. Durum böyleyken okulun en popüler erkeğine âşık olması hiçte şansının olmadığı anlamına gelir. Ambrose, Fern’in aksine okulun yakışıklı, popüler öğrencisi ve aynı zamanda başarılı bir güreşçidir.
“Bence engel tanımaz gerçek bir aşkla
Sevmiş olanlar. Aşk demem aşka
Değişik durumlarda değişip duruyorsa
Ya da meyil duyuyorsa bırakmaya ilk fırsatta
Aşk dediğin fırtınaya bakar ve titremez asla.”
Fern, yakın arkadaşı Rita’nın ilgisinden dolayı Ambrose’a mektup yazmasında yardım eder. Fern, Rita adına en güzel kelimeleri ve duyguları ile Ambrose’la mektuplaşmaya başlar. Her ne kadar imza Rita adına olsa da Fern gerçek duygularını kaleme alır. Çok geçmeden gerçeği öğrenen Ambrose dalga geçtiği düşüncesi ile Fern’e karşı öfke barındırır. Ambrose, okul biter bitmez 11 Eylül’deki ikiz kule saldırısından sonra en yakın 4 arkadaşını da ikna edip Irak’a savaşa gitmeye karar verir. Görevlerinin bitmesine aylar kala geçirdikleri kazadan sonra dört arkadaşını da kaybeder. Savaştan Ambrose’e kalan dört arkadaşının kaybıyla beraber güzel yüzünün yarısının aldığı tahribat ile bir canavara benzer.
“Şüphe duy yıldızların ateşten olduğundan,
Şüphe duy güneşin gökte salındığından,
Doğrudan şüphe duy, ola ki yalan,
Ama asla şüphe duyma aşkımdan.”
Ambrose, yaşadıklarından sonra birde aynada gördüğü canavardan sonra kendini her şeye kapatır. Fern, Ambrose’u ilk gördüğü günden bugüne asla hislerinde bir değişiklik olmamış ve onu yeniden göreceği günün anını hayal eder. Artık yeni bir yüze sahip olan Ambrose’un durumu kesinlikle Fern’i etkilemez ve bir kere bile korkutmaz. Artık Güzel ve Çirkin yer değiştirmiştir. Ambrose savaşa gitmeden önce bıraktığı Fern’in aksine farklı bir kızla karşılaşmıştır. Ambrose’u normal hayata döndürüp yeni yüzü ve hayatı ile ilgili gerçekleri kabul ettirmek ve alıştırmakta Fern büyük bir savaş ve uğraş vermeye başlar.
Kitabı günümüz ve geçmişten kesitler şeklinde okuyoruz ve şüphesiz kitabın en komik ve eğlenceli karakteri Fern’in kuzeni Bailey’di. Ki yine hiç şüphesiz beni en çok güldüren Bailey’ken yine ağlatanda o oldu. Kitap sadece güzellik veya çirkinliğin hiçbir şeye engel olmadığı Engelli yaşamanın da hiçbir şeye engel olmayışını hayatı, ölümü kabullenip yaşamayı öğretti. Bu arada kitap bölümlerinin başlıkları okurken hiçbir anlam ifade etmezken o başlıkların asıl sebebini öğrendiğimde beni çok etkiledi. Çok çok beğenerek okuduğum bir kitaptı. Aşk’ın sadece yüzeysel olmadığını çok iyi anlatan bir kitaptı. Bence okumamak bir hata olabilir. Okumanızı kesinlikle tavsiye ederim. Sevgiler.
Yorumlar