top of page

Şimdi Benimsin – Güneş Demirel

  • aynurunkitapligi
  • 7 Ara 2015
  • 4 dakikada okunur

Instagram : aynurunkitapligi

Kitabın Yazarı: Güneş Demirel

Yayınevi: Ephesus Yayınları

Kitap Türü: Dram

Yayınlandığı Yıl: 2011

Sayfa Sayısı: 564

Arka Kapak

Kötü bir başlangıçtı onlarınki. Ne Elif hak etmişti başına gelenleri, ne de Fırat istemişti böyle olmasını. Bir gecede hayatlar değişmiş, hayaller yıkılmıştı... Zaman unutturabilir miydi kötü anıları? Affedebilir miydi günahı? Haksızlıkların en büyüğünü yaşayan Elif, ailesi tarafından dışlanırken, felaketi olan insanlar tarafından sarıp sarmalanır. Her geçen gün nefret ateşiyle bilense de, hayata tutunmaya çalışır. Fırat ise pişmanlıkları ve vicdanı ile savaşırken, Elif’in masumiyetine ve güzelliğine yenilir. Gün geçtikçe ilmek ilmek her hücresine işler Elif. Artık Fırat için hayatın amacı, affedilmek ve kara sevdasına karşılık bulabilmektir. İki töre mahkumunun hayat yolculuğuna eşlik ederken, hem yüreğiniz acıyacak, hem de dev bir aşka tanık olacaksınız.

Kitabın kapağını az önce kapattım gözyaşlarımı sildim ve yazmaya başladım. Biraz sinirli ve öfkeliyim, duygularım çok karışık. Yazar kitabı çok yalın ve akıcı bir dille yazmış, okuyanı içine alıyor. Olayları Fırat ve Elif’in ağzından dinliyoruz. Ülkemizde birçok töre cinayeti işleniyor ve bence Elif’in bu yaşadıkları cinayetten farksız değildi. Bir insanın umutlarını, hayallerini, geleceğini çalmak bir nevi öldürmek gibi bir şey. Kitapla ilgili vicdani olarak anlamadığım o kadar şey vardı ki benim en çok camı sıkan da buydu ama öncesinde kitaptan bahsetmek istiyorum.


Elif’in abisinin sevdiği kız Diyarbakırlı bir aşiret ağası ile sözlüyken Beril’den vazgeçmez ve kaçırıp nikâh kıyar. Ağa sözlüsünün kaçmasından sonra insan içine çıkamaz ve intikam almak için harekete geçer. Aşireti ve töreleri Elif için kararlarını çoktan vermiştir. Nasıl ki kendi namusu beş paralık oldu, insan içine çıkamaz hale geldiyse Fırat’ın amacı onlara da aynı şeyi en acı şekilde yaşatmaktır. Elif’i kaçırıp ona tecavüz eder ve mahvolmuş bir şekilde kızı kapısının önüne atar. (Bunu spoilden saymıyorum çünkü Elif’in tecavüzünü onuncu sayfada öğreniyoruz.)


“Namus… Bizler için önemlidir! Benim şerefimi kimse beş paralık edemez. İstedim ki, yaşadıklarımı bir de o şerefsiz oğlun yaşasın. Alın kızınızı! Ha bu arada, ben yine insaflıyım. Onu eşim olarak görmeye hazırım. Aklınızda bulunsun. Tabi bunun için biraz ısrar bekliyorum, haberiniz olsun.”


Elif artık nefes alamaz haldedir. Abisinin hatasını kendisine ödettirmelerini bir türlü kabul edemez. Geçirdiği buhranlı günlerin üzerine birde ailesi Elif’i dışlarlar. Elif artık kirlenmiş bir kızdır. Ailesinin bu tutumu onu kahreder. Üstüne üstlük bu olayı kimse duyup rezil olmadan biran önce evlendirmeye çalışırlar. Yaşadıkları yetmezmiş gibi birde sahipsizce kalmıştır ortada.


Öte yandan da Fırat var tabi ki, yaptığı şeyden pişman olan bir adam. O geceden sonra kendini bir türlü affetmez ve hayatını yıktığı Elif’i düşünmeden edemez. Fırat’ın amacı ailesinin bu olaydan sonra gelip kızları ile evlenmesi için yalvarmalarıysa da işler onun istediği gibi gitmez. Fırat yaptığını telafi edemese de Elif’e sahip çıkmak ister. Elif ona bu felaketi yaşatan ile bırak evlenmeyi yüzünü görmek istemezken mecbur kaldığı için denize düşen yılana sarılır misali felaketi olan aileye sığınan Elif hiçte tahmin etmediği bir şekilde karşılanır.


Fırat yaptığı ile gün be gün pişmanlıklar içinde yanarken Elif’e karşı kayıtsız kalamaz ve ona kör kütük âşık olur ama karşısında ondan nefret eden, kaya gibi sert bir kadın vardır.


Kitap Töre ve aşiret kültürüne ait bir konuyu ele alıyor fakat öyle ağır bir doğu kültürü kesinlikle hâkim değil biraz daha modern aşiret bunlar. Başta söylediğim bir şey vardı, kitapta vicdani olarak anlamadığım şeyler var diye ondan bahsetmek istiyorum. Elif’in hayatını karartan kararı alan Fırat’ın aşireti ve ailesiyken, Elif aileye girince öyle bir sahipleniyor ki artık kendi ailesi olarak benimsiyor insanları. Ama anlamadığım madem bu kadar iyi güzel her şey bir genç kızın hayatını karartacak olayın kararını alırken insan hiç vicdan azabı çekmez mi? Aşiretin aldığı bu kararı sanki yemek içmek kadar normal bir şeymiş gibi görmek-göstermek benim biraz vicdanımı sorgulattı. Kararı alıp kızın hayatını yıkıp hiç bir şey olmamış gibi hayatına devam etmesini isteyen gene onlar. Ben böylesine sinirli ve öfkeliyken aman be kitap bu gerçek değil ki diyebilirsiniz ama hayır benim için öyle değil çünkü ülkemizde töre olayları hala mevcut hiç hikâye, masal gibi algılayamıyorum bu konuyu maalesef. Bu ülkemizin kanayan yarası Kadına Şiddet, Kadın Cinayetleri ve bu gibi şeyler. Bu yüzden kurgulanmış bir hayal ürünü de olsa pek ciddiye almadan yapamıyorum.


Kitaba dönecek olursak, Elif ve Fırat’a ayrı ayrı sinirliyim. Fırat aşiret ve ailesinin baskılarına boyun eğip Elif’e tecavüz ediyor ve sonrasında köpekler gibi pişman oluyor ve Elif’e âşık olduktan sonra ona nefretle bakan kadına duyduğu aşk ile daha da derbeder düşüyor ama insan bu kadar vicdansız gözüküp de sonrasında bu şekilde bir aşığa nasıl dönüşür onu anlayamadım. Fırat ilk sayfalarda o kadar acımasız, öfkeli ve kinli ki insanın gözünü korkutuyor ama ondan sonra dönüştüğü kişiye hayret edip kalıyorsunuz. Elif’in tarafından bakılınca evet kesinlikle bu kabul edilemez bir durum. Hayatını karartan geleceğini çalan bir insanla evlenmek gerçekten zor olsa gerek ama Fırat’ın dönüştüğü kişi ve sırf o geceyi ona unutturmak için yaptığı fedakârlıklar, Elif’in ailesi ile kopmasını sağlayan kendisiyken, bir araya getirmek için uğraşan yine kendisi. Fırat’ın aşkı için yapmayacağı şey yokken Elif’in bunların hiç birini görmüyor, görmek de istemiyor. Fırat onun için deli divane yanarken affettirmek için yeni bir başlangıç için adeta yalvarırken Elif bunları kabul etmeyince hem kızıyor insan hem haklı buluyor neye karar vereceğimi bir türlü bende bilemedim. Öte yandan Fırat yaptığı o büyük hatadan sonra derin bir aşk beslediği Elif’i sırf karşılık vermiyor diye yaptıkları insana hem suçlu hem güçlü adama bak dedirttiriyor.


Neyse bir yandan hadi Elif senin için her şeyi yapıyor karşılık ver şu adama derken bir yanım sürünsün az mı çektin diyor. Bu kadar şey anlattım ama emin olun kitabın sürprizi kaçmadı. Kitabı okurken burnumun direği sızlıyor ama ağlamıyordum fakat son sayfalarda Elif’in kız kardeşi Zeynep’in ağzından okuduklarım artık gözyaşlarımı bırakmama neden olsa da kitabın sonunu bir türlü kabullenemedim.


Kitap benim beklentimi kesinlikle karşıladı. Bu güne kadar kitabı sürekli öteleyip okumadığım için o kadar çok pişmanım ki keşke daha evvel okusaydım. Bence iki kere düşünmeye bile gerek yok kitabı okumak için, alıp okuyun kesinlikle memnun kalacaksınız. Sevgiler.


 
 
 

Yorumlar


Arşiv
Yorumlarım
Yorum ve Eleştirileriniz
  • Black Instagram Icon
  • Blogger - Black Circle
  • Black Google+ Icon
  • Twitter - Black Circle
Beni Takip Edin
Lütfen emeğe saygı duyalım...
bottom of page