top of page

Senden Önce Ben – Jojo Moyes

  • aynurunkitapligi
  • 3 Kas 2015
  • 3 dakikada okunur

Instagram: aynurunkitapligi

Kitabın Yazarı: Jojo Moyes

Orijinal Adı: Me Before You

Çeviren: Ayşe Görür

Yayınevi: Pegasus Yayınları

Kitap Türü: Yetişkin, Romantik,Dram

Yayınlandığı Yıl: 2013

Sayfa Sayısı: 480

Arka Kapak

BİRBİRLERİNE AŞKTAN BAŞKA VERECEK HİÇBİR ŞEYLERİ YOKTU...

Yaşamın ince detayları Lou'dan sorulur. Otobüs durağıyla ev arasında kaç adım var? Çalıştığı kafeye gelip gidenler nasıl bir hayat yaşıyor? Parlak yeşil elbisenin altına ne renk külotlu çorap giyilir? Onda bu soruların hepsinin cevabı var. Kolayca mutlu olabildiği küçücük dünyasında bilmediği tek şey hayatın çok daha karmaşık soru ve cevaplarla dolu olduğu...



Geçirdiği motosiklet kazasıyla hayatı altüst olan Will uzun süredir karmaşık sorularla meşgul. Bu hayatta diğer insanları mutlu eden küçük şeyler ona biraz olsun keyif vermiyor. Çevresindeki tüm renkler birden griye dönmüş ve böyle bir umutsuzluk içindeyken yapabileceği tek şeyin hayatını sonlandırmak olduğunu düşünüyor.


Peki, asık suratlı, aksi ve geçimsiz Will, Lou’nun rengârenk yaşamıyla karşılaşırsa neler olur?

MUCİZELERE İNANMIYORSANIZ DURUP BİR KEZ DAHA DÜŞÜNÜN...

Bu kitaptan sonra ne diyeceğimi bilmiyorum. Kitap kesinlikle aldığı başarıyı sonuna kadar hak ediyor. Resmen ilk sayfasında beni içine hapsetti ve orada kaldım. Kitabı bitirdikten saatler hatta günler sonra bile aklıma geldikçe sinirim bozuluyor ve gözyaşlarıma engel olamıyorum. Ağlaya ağlaya helak oldum. Eğer duygudan duyguya koşmak istiyorsanız bu kitap tam da aradığınız kitap! Kitap beni hem güldürdü hem de bir çocuk gibi ağlattı, mahvetti. Kesinlikle bakış açımı sorgulamama sebep oldu. Ama böyle bitmemeliydi, kesinlikle bitmemeliydi.

Lou doğduğu küçük kasabada rutin yaşamını devam ettirirken, çalıştığı kafede işine son verilir. Ailesinin geçimini sağlayabilmesi için çalışmak zorundadır. İş bulma kurumunda kendine göre işler aramaya başlar, fakat çok vasfı olmadığı için pek seçeneği yoktur. Maaşı dolgun bir hastabakıcılık işi için tecrübesi olmadığı halde kabul etmesi için ısrar eden memur sonunda Lou’yu ikna eder.


Will, başarılı, yaşam dolu, maceracı, hayatından tam anlamıyla zevk alan bir adamken, geçirdiği motosiklet kazasında omurilik zedelenmesi geçirmiş, sadece bir kolunu kısıtlı şekilde hareket ettirecek derecede tekerlekli sandalyeye mahkûm kalmıştır. Yaşam dolu bir insanken başka insanlara bağımlı yaşamak ona çok fazla gelmiş, hayata küsmüş ölümden başka bir şey düşünemez olmuştur. Ta ki Lou odasına girene kadar. Will başta Lou’ya kötü davranır ama Lou çok sabırlıdır. Zaman geçtikçe Will buzdan duvarlarını kırar ve Lou’nun kendisine ulaşmasına izin verir. Will’in kaza geçirmeden önceki en yakın arkadaşı ve sevgilisi bir gün Will’i ziyarete gelir ve evleneceklerinin haberini verir. Will aldığı bu haberin karşısında sarsılır.


Lou mücadelesi ve çabası ile onu o kadar değiştirmiştir ki artık eskisi gibi çekilmez biri değildir. Lou, Will’i değiştirmek istediği kadar, Will de Lou’yu değiştirmiştir. Yaşadığı küçük kasabaya bağlı kalmamasını hayatın her zaman yaşamaya değer olduğunu kabuğunu kırması için destek vermiştir. Denemediği şeyleri denetmiş Lou’ya hayata başka bir açıdan bakmasını sağlamıştır.


Lou ve Will’in düğündeki dans edişleri kitabın bayıldığım en güzel kısımlarından biri oldu. Lou duydukları ve öğrendiklerine rağmen Will’e âşık olmuştur. Ama Lou’nun aşkı Will’in çektiği acı ve ıstıraba katlanmasına yeterli gelmemiştir.


Kitabın son 100 sayfasında gözyaşlarınızı tutmanız pek mümkün olmuyor, siz fark etmeden akıp gidiyorlar. Fazla ayrıntı verip kitabı katledip mahvetmek istemiyorum. Ama böyle bitmemeliydi kesinlikle böyle olmamalıydı. Kitabın sonlarına doğru hep Lou’nun Will’i vazgeçireceğini sandım. Ama Will o kadar zor şeyler yaşıyordu ki Lou’nun aşkı bile yetmemişti onu kararından döndürmeye. Yazar bizi ters köşesi ile yerden yere vuruyor resmen. Tanıtım bülteninde “MUCİZELERE İNANMIYORSANIZ DURUP BİR KEZ DAHA DÜŞÜNÜN...’’yazısından ümitlenip sonunu böyle hayal etmemiştim.


Genellikle kitap okurken empati kurarım ama maalesef ne Will’in ne de Lou’nun yerine kendimi koyamadım. Koymanız kesinlikle mümkün değil zaten. Şunu söylemeliyim ki eğer okumazsanız çok şey kaybedeceğiniz bir kitap. Ve kesinlikle tekrar tekrar okumak isteyeceğiniz bir kitap. İkinci kez okumak istiyorum ama kitabın duygusal etkisinden kurtulmam için biraz zaman geçmesini beklemem lazım. Hayata başka bir açıdan bakmak istiyorsanız KESİNLİKLE OKUMANIZI TAVSİYE EDİYORUM!! ASLA PİŞMAN OLMAYACAKSINIZ!!


Ve bu arada film hakkı bir yapım şirketi tarafından satın alınan kitap çok yakın bir tarihte vizyonda da yerini alacak. Oyuncuları belli olan filmin 2016’da gösterime gireceği söyleniyor. Lou’yu Emilia Clarke, Will’i ise Sam Claflin canlandıracak. Ama Sam Claflin pek olmamış gibi ya neyse. Filmi dört gözle bekliyor olacağım. Sevgilerle


Filmin Fragmanı;



 
 
 

Yorumlar


Arşiv
Yorumlarım
Yorum ve Eleştirileriniz
  • Black Instagram Icon
  • Blogger - Black Circle
  • Black Google+ Icon
  • Twitter - Black Circle
Beni Takip Edin
Lütfen emeğe saygı duyalım...
bottom of page