top of page

Vuslat Vakti - Nejla Arslan Kurt

  • aynurunkitapligi
  • 25 Eyl 2015
  • 2 dakikada okunur

Instagram : aynurunkitapligi

Kitabın Yazarı: Nejla Arslan Kurt

Seri Adı: Görücü Usulü Aşk #2

Yayınevi: Hayat Yayınları

Kitap Türü: Aşk

Yayınlandığı Yıl: 2013

Sayfa Sayısı: 211

Arka Kapak


Geniş, ferah bir odanın ortasına koyulmuş yatağın ucunda emanet gibi oturuyorum. Üzerimde beyaz bir elbise var. Başımda duvak… Başım önümde susuyorum. Geçmişin son zerrecikleri yüreğimde uçuşmaya başladığında içim acıyla sızlıyor. Sonra geçiyor.



Ben kendimden geçiyorum, O benden geçiyor. Bilmediğimiz bir yoldan birlikte geçiyoruz. Hayat bizden geçiyor, biz yaşamaktan vazgeçemiyoruz. Biz aşktan geçiyoruz, aşk bizden vazgeçmiyor. Vakit Vuslat Vaktidir.


Bu kitap beni mahvetti, kahretti ve daha bir sürü şey. Neredeyse her sayfasında ağladığım çok nadir kitaplar olmuştur. Vuslat Vakti de onlardan biriydi. Kitap 211 sayfa ve birkaç saatte okuyacağım bu kitabı saatler sonra ancak bitirebildim. Sürekli ağlayıp burnumu silmekle uğraştığım için kitap tahminimden uzun sürdü. Görücü Usulü Aşk ile başlayan Nazlı’nın hikâyesi Vuslat Vakti ile son buluyor.


Nazlı artık evli ve iki çocuk annesidir. Nazlı’nın eksikliğini hissettiği her şeyin Burak ile tamamlanması, mutlu huzurlu bir yaşam sürmesine neden olmuştur. Ta ki küllendirmeye çalıştığı âşkın sahibi Mehmet’in on yıl sonra karşısına çıkması ile saklamaya çalıştığı âşkın onu bozguna uğrattığı ana kadar. Evet, kocasını seviyordu, onu çok seviyordu ama insan sadece bir kişiye âşık olurdu. Ona beraber olduğu günler boyunca azap veren Mehmet’e âşıktı ve bu bir gün bile eksilmeyen sadece maziye gömülen bir duyguydu ama ortaya çıkmıştı işte. Mehmet, Nazlı’ya o gittikten sonra aslında hep onu sevdiğini fakat bunu, onu kaybettikten çok sonra anlamış, onun başka birine ait olduğunu öğrendiğinde yıkıldığının itirafını yapmıştır.


Burak her şeyin farkındadır ama elinden ne gelir ki? Mehmet, Nazlı ile son yüzleşmesinde, ona çok acı çektiğini, vicdan azabı ile boğuştuğunu ve onu affedip hakkını helal etmesini istemiştir. İşte o an anlamıştır Nazlı, affetmek vazgeçmekti, zira ondan vazgeçmediğini düşünüyordu, onu affedip tamamen azat etmesini istemesinin nedeni ondan tamamen vazgeçmiş olup olmadığını öğrenmektir. Onun oyununa gelmeyip, Burak’a sadık kalıp, ondan tamamen vazgeçtiğini düşünmesi için hakkını helal etmiştir. Mehmet, beklediği bu olmasa da kendinden vazgeçen Nazlı’dan uzaklaşıp herkesi, her şeyi bırakıp kayıplara karışmıştır.


Nazlı ile Burak artık normal yaşantılarına geri dönmüş fakat onları bekleyen son çok hazin olmuştur. Âşık olduğu kadının başkasına âşık olduğunu bildiği halde sadece sevgisi ile yetinen Burak, Nazlı’nın ona olan sadakatinden bir gün bile şüphe etmemiş, ona mutlu bir yuva bahşettiği için Nazlı’ya hem minnet hem de aşk duymuştur.


Burak’ın Nazlı’ya yazdığı mektuplar beni mahvetti. Hele ki Nazlı’ya olan aşkına rağmen onu Mehmet’e emanet etmesi Burak’ın aslında ne kadar yüce bir gönle ve aşka sahip olduğunu görüyoruz. Vakit artık Mehmet ve Nazlı için Vuslat Vakti’dir.


Kitabı çok çok çok beğendiğimi ilk kitapta da dile getirmiştim. Ama Vuslat Vakti ilk kitaba göre daha çok ağlamama sebep oldu. Eğer Görücü Usulü Aşk’ı okuduysanız Vuslat Vakti’ni okuyun dememe gerek yok herhalde, yoksa var mı? Pekâlâ! Mutlaka Okuyun…


Kitaptan çok hoşuma giden bir alıntı paylaşmak istiyorum.

Mecnun’a sormuşlar, “Leyla’ya hakkını helal ediyor musun?” diye.

“Hayır!” demiş, “Etmiyorum”

Tabi ki şaşırmış soranlar ve eklemişler: “Neden? Neden helal etmiyorsun de hele?”

Mecnun boynu bükük cevap vermiş:

“Ahirette helalleşme bahanesiyle de olsa onu bir kez daha görebilmek için…”

 
 
 

Yorumlar


Arşiv
Yorumlarım
Yorum ve Eleştirileriniz
  • Black Instagram Icon
  • Blogger - Black Circle
  • Black Google+ Icon
  • Twitter - Black Circle
Beni Takip Edin
Lütfen emeğe saygı duyalım...
bottom of page